Pakistan

Tuna Şanlı Mayıs 2009

Pakistan’ın nükleer silahları, teröre karşı savaşını ele aldığımız; Batı’nın Talibanlaşmanın arttığına dair suçlamasının ne kadar yanlış ve içi boş bir suçlama olduğunu sahadaki izlenimlerimiz ile anlattığımız Pakistan dosyamız…

Güney Asya’nın kavşak noktası… Süper güçlerin kıtanın güneyinde yanına çekmeye çalıştığı, güç mücadelelerinin hiç bitmediği, bölgenin en stratejik konumdaki ülkesi… Güçlü demokrasisine askeri darbelerle hasar verilmeye çalışılsa da hiçbir zaman demokrasisinden taviz vermeyen, bölgenin model ülkesi… Bütün dış müdahalelere, yanıbaşında Hindistan gibi dev bir düşmana karşın 170 milyonluk nüfusu, 4 eyaleti ve çok sayıda etnik grubu tek sınır içerisinde aynı bayrak altında tutmayı başaran bölgenin en istikrarlı ülkesi… Nükleer silaha sahip tek İslam ülkesi…

Nükleer silahları

Hindistan nükleer silaha sahip olunca Pakistan için tek yol kaldı…(devamı gelecek)

Teröre karşı en güçlü müttefiklerden

11 Eylül sonrası Afganistan operasyonuna en güçlü desteği verdi. 2009 Swat Vadisi operasyonunda Pakistan ordusu bölgeyi Taliban’dan temizledi… 100’e yakın nükleer başlığı El Kaide ve Taliban tehdidi altında koruyor… (devamı gelecek)

Hangi Taliban?

Taliban kelime kökeni Talebe’den geliyor. Talebenin çoğulu Taliban yani öğrenciler demek, yani medresede İslam’ı öğrenen öğrenciler… Ziya ul Haq ile başlayan bir dönüşüme girdiler, zaman içinde siyasette ve orduda etkili oldular. SSCB Afganistan’ı işgaliyle Batı tarafından desteklendiler. Batı’nın Afganistan’dan aniden ayrılmasıyla birlikte Afganistan’da yönetime geldiler. Taliban bu süreçte 2’ye ayrıldı. Pakistan Taliban’ı ve Afganistan Talibanı olarak. Pakistan Talibanı derken kastettiğimiz, medresede İslam’ı öğrenen öğrenciler değil, Afganistan’daki militan tarzdaki Taliban’ın kökenini oluşturan grup. İki grup da birbirinden hazzetmez ve birbirlerinin politikaları ve eylemlerini desteklemez… (devamı gelecek)